DÜNYACA ÜNLÜ YEMEN AKİĞİNİN ÜZERİNE HİLYE-İ ŞERİFİN YAZILMASIYLA OLUŞAN AKİK TAŞINA YEMEN ZIRHI DENİR.
%100 ORJİNAL YEMEN AKİĞİDİR.
Bildiğiniz gibi Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin görsel olarak tasfir edilmesi uygun değildir. Ve kimse tarafından bu yapılamaz. Hilye-i Şerif duası da efendimizin fiziki ve ruhi özellikleri tasvir etmektedir. Bu yüzden İslam dünyası ve Müslümanlar arasında Hilye-i Şerif'in önemi oldukça büyüktür. Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizi ruyada görmek kadar pek çok faydası olduğu bilinmektedir.
Hz. Ali'den rivayet ile Efendimiz'in (s.a.v.) mübarek şemâili şerifini dile getiren Hilye-i Şerif'in, insanların üzerinde, evlerinde ve işyerlerinde bulundurmaları huzur, saadet ve bereket vesile olacağına, o mekânın afetlerden muhafaza olunacağına inanılmaktadır. Osmanlı zamanında özellikle yeni evlenenlere mutluluk getirmesi için hediye edilmesi en güzel ve anlamlı şeylerden birisi olmuştur.
Yemen Zırhı Akik Taşı Kolye Faziletleri
Hz. Muhammed (S.A.V.) hilye-i şerifi taşıyanlar, ümmetimden insanlar beni görmek istediği vakit okuyup yüzüne sürerse cehennemden uzak olur, ben dahi o kişiden razı olurum demiştir. Hilye-i Şerifi kim yükseğe kaldırıp bakacak olursa ve inanarak bağlanırsa Allah (C.C.) cehennemi bu kişiye uzak utar ve kabir azabından kurtulur, Kıyamet günü sırat köprüsünden hızla geçer ve benimle birlkte cenete girer buyurmuştur. Hilye-i Şerif şeytanın şerrinden korur, korkulardan uzaklaştırır. (Hz. Ali'den rivayetle)
Hilye-i Şerif Türkçe Peygamber Efendimizi şöyle tafsir eder;
Peygamberimizin boyu ne çok kısa ne de çok uzundu, orta boyluydu. Ne kıvırcık kısa ne düz uzun saçlıydı; kıvırcıkla düz arasında idi. Yuvarlak yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi. İri kemikli, geniş omuzluydu. Göğsü ortadan kamına kadar kılsızdı. İki avucu ve tabanları doldundu. Yürüdüğü zaman, sanki yokuş aşağı iner gibi rahatlıkla ilerlerdi. Sağına ve soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi. İki omuzu arasında “nübüvvet mührü” vardı. Bu onun son peygamber oluşunun nişanesi idi. O, insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak huylusu, en arkadaş canlısıydı. Kendilerini ansızın görenler, heybeti karşısında sarsılırlar fakat üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, O’nu her şeyden çok severlerdi.
